
Seher_i aşk
Çocuk iken tomurcuklarda patlayan kalbim vardı.
Yeryüzü meyveleri ile serilirdi
Senin Islak toprağına ..
İdlâl olmuş dillerime merhamet olsun diye ;
Bitki tanelerinin damarlarından adın yarardı Sina’da bir âhı.
Yanmanın aşk’a giden menzil olduğu günlerden ,
Sular iner yeryüzünün köhne suratına.
İrşad olurdu dünya.
Öze rücû budur .
Aşk’a âb olmak hû.
Buharını soluyan bir kalp ne kadar
Temizdir rabbim?
İzan ve mizan kurulmadan s’ona dillerimdeki imlâ duruldu.
Şerbetten bir kılcal köprü olacak içimizde büyüttüğümüz duâların canı.
Allahım !
Hz .Ali gök kanadında yularlanan aşk yüklü atların nalların’da sürsün merhameti Ehad ismin hürmetine.
Ve diyeyim;
“Zülfikar’ı kınından çıkan sure ve süre miktarına dek ölmüş oluyor kinim…”
Sanisenin kalbinde atan bir dili öyle zor söktü ki kalbim…
Kuşlarının canı söküldü dağlarda .
İdiller gazel bağladı sularda.
Susmayı da öğrendim .
Dudaklarım âdn cennetlerinde kuru bir sahra…
Şimdi bir kafile geçir iplik gecesinden bu iğneli yüreğe .
Şimdi bir bedevinin başında nar çatlatan rükû’su’dur aşk sana hüdâ.
Seher ile birlikte çekilmesin aşk kuyularının kalbinden sular ..
Bu buhur istidadına bu yağmurlara sonsuz işâ…
Bir yanıt bırakın