
AŞKIN “A” HALİ
“Gözlerimin sadece gözlerinde güzel durduğunu seni görünce anladım”
Bu yüzden işte seni sevmenin
kendime ne kadar yakışacağını hesap etmeden sevdim
Bencilliğin hangi zirvesiydi bilmem
Onun sevgisi bana yakışıyor diye sevmek
şimdi bu hangi tanımın zirvesi onu da bilmem ama benim sevgim en çok sana yakışıyor
diye de sevebilirim seni
güneş ile denizin tan vakti başlayan çığlık kıyamet ayrılık feryatlarını
gün boyu canhıraş kavuşma gayretlerini
akşamüstü denk gelişlerinin doğaya yaydığı
dingin huzuru siz hiç hissetmemişsiniz
belli ki siz o yüzyıllarda hiç ellerinizi unutmadınız
ekine sallanırken orak gibi bedenleriniz
siz hiç gözleriniz gözlerinde güzel durduğu için kalanı görmekten vazgeçmemişsiniz
ard arda yıkılıp gelen iki nemli dağ gölgesiydi gözlerin
siz o gölgeye söykenip hiç sadeleşmemişsiniz
ansızın bastıran kırkiki indi yağmuruymuş aşk
siz gençmiş zamanda hiç şemsiyesiz yürümezdiniz
korkunun duldasında hiç ıslanmamışsınız
dişlerde parça parça ezilirken pişmanlık
siz hiç dudakların o acı dansını seyretmemişsiniz
suçüstü edilmemiş hiç bir hatanız vicdanınızca
onarılamayan bir hatanın ezdiği bedenin nasıl çocuklaştığını
nasıl kırılgan bir maddeye dönüştüğünü
nasıl küçüldüğünü eskidiğini hiç görmemişsiniz
siz oldurulamayan bir dünyada olgunlaştığınızı sanmışsınız
ölgünleşttiğinize bakmadan
yaşadım saymışsınız…
nimet taner
Bir yanıt bırakın