
Koparak düşüyorum günlerden
Dışarısı içeriden hep daha sıcak
Karamsar düşlerin aşksızlığından
Üşüyen şeylerle soğuyorum içten dışa
Marifet,
Aşk şiiri yazmak değil
Marifet,
Bir yumruğa aşk ile kafa tutmaktır
İş’ki,
Şiiri aşka sevdirelim.
Ah! Beyim…
Ömür dediğin yaşlı bir ayak
Sen de sağ, ben de sol
Ortada bir duble rakı
Ortada bir duble yol
Tüm boşluklarımızdan sağanak yağmalı
Çok kirliyiz…
Öfkeyi kine katık edenlere
Umutsuzca çiviliyorum derinlerimi
Az bir nefes alsam
Ciğerlerimden utanırım
bunca ölümün ortasında
Bazı ölüler ÜÇ bilemedin BEŞ yaşında
Aramızda
Üçün Beşin lafı olmuyur
Utanıyorum!
İnsan!
Sözleri kalbinden büyümeyen çoğunluk
Eğreti iyilik cümlelerini birer birer
Silebilmeli
Sessizlik olsun biraz
Çok ama çok itibarlı sözlerinizden
Yorgunum…
Zaman hep bitiyor
Zaman kıyılarımdan çekiliyor
Ah! Beyim…
Görebildiğiniz kadar benim sahilim
Gözlerinizle
İşte böyle aldanıyorsunuz
Gökyüzü ve bulutları
Bakışınızda taşıdığınız için
Sade bir yürek gerek
Filistin askısında
Hepimiz birer birer
Aldatılmış çocukluğumuzun
‘’Arap’’ sabunu ile yıkanmış
Vazgeçilmiş baharlarıyız.
İşte, Aşk buna lazım…
Deniz…
Bir yanıt bırakın