
Gel Al Beni İstanbul
Ah İstanbul yüreğim sızlıyor senden ayrılırken
Sahil boyu gözyaşın kaldı içimde
Hele o kız kulesi yok mu kız kulesi
Hançer oldu saplandı yüreğime
Sanki nereye gidiyorsun nereye gidiyorsun
Der gibi bakıyordu yüzüme
Ah İstanbul nerede sahilinin eski Neşe’si
Zemherimi çaldı bütün coşkunu güzelliğini
Denizin dalgaları savrulurken sahile
Ne maviydi ne yosun rengiydi sanki gece gibiydi
Yakamozlar yansımayı unutmuştu üzerinde
Gitme, gitme diyordu her dalga vuruşun sahile
Işıklı caddelerin alabildiğince güzeldi
Yıldız, yıldız parlıyordu içimde gözbebeğimde
Tertemizdi caddelerin her yan hayat doluydu
Ihlamur kokan caddelerin içimi ısıtıyordu
Ah Üsküdar ruhumda onulmaz yarasın
Manevi yanım sensiz ne kadar boş bir bilsen
İstanbul’un pir kızı evliyalar şehri Üsküdar’ım
Ne olurdu hiç bitmeseydi sende yolculuğum
Sonsuz bir yolculukta beraber gitseydik
Biliyor musun ayrılık ölümden beter içimde
Seni seviyorum seni seviyorum İstanbul
Çaresizce gitmek boynumu bükmekte
Ah İstanbul ah İstanbul
Sudan çıkmış balık gibi oluyorum senden ayrılırken
Her an can çekişiyorum her an can çekişiyorum
Al beni bırakma bu gece sıkı sıkı sar gizle koynunda
Kimseler almasın beni kimseler çalmasın senden
Sana gelmek sonsuz mutlulukken
Ayrılık binlerce deprem içimde binlerce deprem içimde
Sanki canımdan ruhum çıkıyor senden ayrılıp giderken
Sanki kefenim biçiliyor sanki toprağım eşiliyor
Senden ayrılmak bu kadar zorken neden gidiyorum bilmiyorum
Ah İstanbul içimde sevdan hiç küllenmiyor hiç küllenmiyor
Aşkım taptaze seni her gördükçe yeniden filizleniyor
Vaz geçilmez aşkımsın özlemimsin
Bu gönül sensiz olmuyor
Bu gurbet bu gurbet sensiz çekilmiyor
Gel al beni İstanbul gel al beni
Artık takatim kalmadı sahte maskeler fayda etmiyor
Bu gönül sensiz huzur bulmuyor
Bu gönül bu gönül sensiz vuslatı bilmiyor
Gel al beni İstanbul gel al beni gel al beni
Aydan Yıldız Güneş
Bir yanıt bırakın