
SORU ÜSTÜNE SORU
Eskisi gibi gözlerim dolmuyor,
Siyah beyaz Türk filmlerini izlerken…
Bazen tanımakta zorlanıyorum kendimi.
Bu sisli aynada gördüğüm yüz kimin?
Bu yorgun bakışlar benim mi?
Şakaklarıma düşen kar da neyin nesi?
Söyleyin ismimin baş harfi neydi?
Niye sustu duvardaki saatin tiktakları?
Kalbim yerinde mi,
Neden duyamıyorum kelebeklerin kanat seslerini?
Uğurböcekleri neden konmuyor avuçlarıma?
Güneş neden yüzünü göstermedi bu sabah?
Çiçeklerde mi küstü yoksa, hani açmadılar?
**
Erol’un mekânı ıssız bugün.
Demli çayı istemeden getirirdi Şakir,
Dostumuz eksik olmazdı masamızdan…
Ne Şakir’in çayı var, ne de masamıza uğrayan…
**
Suya düşen aksimi
Islatıyor yağmur taneleri.
Yağmurun gözyaşlarını kıskanıyorum.
Eskisi gibi gözlerim dolmuyor,
Siyah beyaz Türk filmlerini izlerken.
**
Yaşayacak mıyım doktor bey diye soruyor,
Film repliğindeki kadın gözyaşlarıyla…
Ben öyle bakıyorum boş boş;
Eskisi gibi gözlerim dolmuyor,
Siyah beyaz Türk filmlerini izlerken
Recep ŞEN
www.recepsen.com
Facebook.com/recepsenbafra
Twitter.com/recepsen
Bir yanıt bırakın