
tıka basa doldurulmuş kırıklar taşıyorum
kalbim dört odacık değil sanki
binlerce odaya bölünmüş asırlık bir yapı
bir dağın başında mı ya da terk edilmiş bir vadi mi bulunduğum yer terk edilmez aslında sevilmiş yerler
ve sevilmiş şeyler istilasına uğramış olmalıydı barbar
bir kavmin
yok yok
terk edilmiş olamaz
herkes gitse bile ben kalırdım
kalırdım çünkü terk etmek ziyandır adıma
cesaret en rütbeli madalyadır
delirmek gerekirdi belki
acıdan acıdan acıdan..
gökyüzü delik deşik olmalıydı ve her delikten ümitler
yağmalıydı göz bebeklerime
çünkü
yıldızlar acıdan delirmiş insanların gökyüzüe sıktıkları
kurşunların açtığı deliklerdir.
muhammed balaban12/10/2020
Bir yanıt bırakın