HEYBETLİ YOKLUĞUN
Bu hüzünler geçidi bir başka güzel
Hüzün senden gelince
Ağlıyorum ama gülüyorum
Güldüğümü bir ben biliyorum
Oturup şiirler yazıyorum
Cümlelere sığıyorum da mekanlara sığamıyorum
–
Düşümde dev bir çöle yağmur yağdığını gördüm
Yağmurun saçlarıma değdiğini
Yalınayaktım ve avuçlarımda sımsıkı
Şiirler tutuyordum ellerin gibi
Hayra yordum hayra yordum
–
Sabah bir serçe kondu pencereme
Puslu bir aralık sabahı
Kaybetmiş olmalıydı yolunu
Tıpkı sana dokunduğum gibi
Pencere ardından
Küçük dokunuşlar bıraktım kanatlarına
–
Özledim demek örseliyor derli toplu şehrimi
Güller yanıyor, küller savruluyor
Dökük saçık bir zaman kalıyor geriye
Dökük saçık bir ben kalıyorum
Zamanın içinde
Sen heybetli yokluğunla, var olmaya devam ediyorsun