Aşk Kuyusunun Efendisine
Sensizlik güneş tarlalarımı karanlığa boğdu
Gün ışığımsın sonsuz karanlık diyarlarda
Gülümse aydınlansın ruhum…
Sessizlik sancısı kemirirken dilimi,
Adını haykırıp, alnıma yazacağım
Kaderimsin…
Yalnızlık kuyusundan çek beni çıkart.
Gözlerinde esir eyle beni efendim,
Kulun olayım…
Aşk kuyusunun başında
Akıt bir damla sevgi,
Gözlerinden ruhuma.
İneyim aşk kuyusundan
Ruhunun derinliklerine.
Yansın kalbim bakışlarında,
Kalmasın fani bedenimde
Taklidi-Aşklar…
Aşk-ı hakikatinde Züleyha’n olayım.
Aşk kuyusunun efendisi Yusuf’um,
Devirme gözlerini benden.
Terk etme beni vahşi kurtlara…
Kanlanır gömleğim kara sevdanla,
Kalır günahım kurtların üstüne
Toplanır gider Arş’a vahşi kurtların başı,
Şikayette bulunur seni Rabb’ e!
Akıtmadık biz onun kanını yere.
Sebebi Aşk Kuyusu’ nun Efendisi Yusuf’tur diye…
Efendim;
Ben senin gülüşüne hasretim.
Özlemim sesinedir,
Mahrum kaldım senden.
Sensizlik zindanında çürütme!
Hatırla beni!
Aşk kuyusundan dağıtırken sevgini…
Yedi yıl üstüne yedi yıl
Gözlerimin feri mi kalır?
Gözlerinin ışığından uzakta…
Yusuf, Yusuf diye diye
Dudaklarımda adın tek kalır,
Su damlası gibi…
Kuyudan çıkarken gülen gözlerinle
Boyanan gözbebeğimde sen kalır…
Aşk kuyusunun efendisi
Hüzündür senden ayrı yaşamak.
Hazanım olur gözlerinde
Züleyha’nın gölgesini görmek.
Yusuf’um sensizim, nefessizim,
Adını nakş eyledim ruhuma,
Baki hayatımsın…
Bir damla sevgine hasrettir gönlüm.
Şu fani dünyamdan gel çıkart beni Arş’a,
Sensiz yaşadığım yalan aşk günahlarımdan…
Yıka gönlümü saf sevginle.
Sana layık kul eyle beni Efendim.
Sonsuza kadar ben seni sevdim…
(Esma Meşe)