
Ahmet Fatih Sarıkaya yazdı:” Dut ve Karga”
DUT VE KARGA Yağmur yağdığında bahçemizi ot kokusu sarardı. Bir tane dut ağacımız vardı. Sıska neredeyse ölmek üzere. Ailem yıllar önce ondan umudu kesmişti. Hiç meyve vermezdi. 7 yaşıma geldiğimde kafayı o ağaca taktım. Niçin meyve vermiyordu, ağaç meyve vermezse niye vardı? İşte bu sorularla yüzleşmek zorunda bırakan duta bir yandan da kızardım. Onu suladım, ilgilendim onunla. Çok uzun zaman aldı ama tomurcuklar yeşil meyvelere dönüştü. Çok gururluydum ve sanki varoluşun amacını ağacın nedeninin gözlerimin önünde olması beni çok mutlu etmişti. Kimselere söylemedim. Bir tane meyve koparıp kulübemizin arkasına sakladım. Hepsini de yedim. Hayatımda öyle tatlı bir şey yememiştim. Karamel ….